Ateşten Gömlek: Devrin Kadını Halide Edib'ten Bir Çağ Romanı
Döneminin en çok konuşulan, eserleriyle, yaptıklarıyla Türk tarihi ve edebiyatına büyük katkıları olmuş, edebiyatımızın en gözde kadını Halide Edib Adıvar.
Balkan Savaşı sırasında gönüllü hemşirelik yapar. 1. Dünya Savaşı'nda Beyrut'a, Lübnan'a Suriye'ye gider. Yetim çocuklarla ilgilenir çünkü yarınki güçlü Türkiye'nin çocuklar tarafından meydana getirileceğine inanır.
İzmir'in işgali üzerine protesto mitinglerinde yer alır. Sultanahmet konuşması ile efsaneleşir. Mustafa Kemal'in davetiyle Ankara'ya gider. Milli Mücadele boyunca Atatürk'ün yanındadır. Silah kullanmayı öğrenir. Onbaşı ve çavuş rütbeleriyle savaşa katılır. Cephede savaşmadığı zamanlar Hakimiyet-i Milliye'de yazar.
Yunanlıların yaptıkları zulümleri tespit etmek için kurulan Tetkik-i Mezalim komisyonunda o da vardır. Yanmış Anadolu köylerini dolaşırlar. Halide Edib bu günleri anlatırken "1919'dan Cumhuriyetin ilanına kadar geçen devirde kendim için yaşamadım, kendi adıma hiçbir şey duymadım." demektedir.
Halide Edib Türk milleti için gerekirse asker, gerekirse hemşire, aydın, yazar olmuştur.
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasına girer ancak yürümez. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı vermeyen bir partiye taraftar olmadığını belirtir. İngiltere'de pek çok yazı yazar. Yurt dışında Türkiye'nin temsilcisidir. Amerika'da Colombia Üniversitesinde ders verir.
1950'de Demokrat Parti'den İzmir Milletvekili olur. Özellikle İzmir ister çünkü İzmir Milli Mücadele'nin kalbidir. İzmir vatan demektir.
Yazılarının ortak noktası cemiyete ve hayata şekil verecek olan şahsiyetlerin yetiştirilmesidir. Şahsiyetleri ilk yetiştirecek kucak olan annenin iyi yetiştirilmesini şart koşar.
Ateşten Gömlek romanı, aradan zaman geçtikten sonra değil sıcağı sıcağına Milli Mücadele devam ederken yazılmıştır. Zamana tanıklık ederek yazıldığı için eser bir devir, çağ romanıdır. Romanın ismi ise bir o kadar manidardır. Yakın arkadaş olan Yakup Kadri ve Halide Edib sohbet ederlerken Yakup Kadri, bu dönemleri anlatan bir roman yazacağını adının bile hazır olduğunu söyler. Halide Edib, ısrar ederek adını söylemesini ister. "Ateşten Gömlek" der Yakup Kadri. Halide Edib çok beğenerek izin ver ben yazayım Ateşten Gömlek romanını der. "Belki seneler sonra aynı rafta yan yana iki Ateşten Gömlek durur." Böylece Yakup Kadri'nin Ateşten Gömleği Halide Edib tarafından yazı hayatına kazandırılır.
Romanın başkişisi Peyami'dir. Olaylar onun ağzından anlatılır. Savaşa kayıtsız kalan ve savaşın gereksiz olduğunu düşünen Peyami yaşadıklarıyla büyük bir değişim gösterir. Ona bu değişimi geçirmesinde yardım eden ise Ayşe'dir. Peyami'de mücadele ve direnme ruhu yoktur. Onun hem ferdi hem de milli Ateşten Gömleği giymesini sağlayan Ayşe'dir. Peyami Ayşe'yi ilk gördüğü anda içinden "İzmir geliyor" demesi Ayşe'nin yüzündeki acıyı Yunan işgali altındaki İzmir ile birleştirmesi anlamını taşır.
Ayşe'nin mücadeleci, kendinden emin, dimdik duruşu Peyami'nin yüreğini ateşler. Ayşe'yi aklından çıkaramayışı onunda bu millet için çabalamak istemesine sebep olur. Bir yolunu bulup cepheye gider. Türk milletini, Türk askerinin azmini, direnme gücünü burada tanır. Ayşe'ye aşıktır ancak Ayşe sadece milli bir aşkla yanmaktadır. Onun için kurtuluş önemlidir. Yakın arkadaşı İhsan'ın da Ayşe'ye aşık olması onu bir iç çatışmaya sürükler. Ayşe ve İhsan şehit düştüklerinde mezarlarının yan yana olması onu rahatsız eder. Kendisi ise bir bacağını kaybetmiş ve beynine bir kurşun saplanmıştır ama o bu durumunu Ayşe'ye ve İhsan'a gösterememenin, onlara kahraman olduğunu söyleyememenin acısını yaşar.
Romanın sonunda ise bu kişilerin hiç yaşamadığı Peyami'nin kafasındaki kurşunun eseri olarak nitelendiren doktorlar, Peyami'nin anlaşılmadığını vurgularlar.
Kitap döneminde en büyük eleştiriyi sonu sebebiyle almıştır. Okuyucu sonunda her şeyin Peyami'nin kafasında yaşanılmasına sinirlenmiş, yaşananların gerçekliğine vurgu yapmıştır. Halide Edib ise Milli Mücadelenin sonraki nesiller tarafından anlaşılması güç olabileceğine ancak bunun yaşananları değiştirmediğine değinmek istemiştir. Sonraki nesil bunları inanılmaz bulabilir fakat bunlar tüm gerçekliğiyle yaşandı ve bir millet kanını bu uğurda verdi noktasına işaret etmiştir.
Yazımızın sonunda bu uğurda can veren şehitlerimize, Ayşe, Peyami, İhsan gibi milleti için savaşan ve milletimiz için en büyük özveri, çaba, mücadele ve cesaret örneği gösteren Mustafa Kemal Atatürk'ü yad etmek istiyorum. Unutmayacağız...
Bu kitabın yorumunda Milli Mücadele için gösterdikleri gayret ile minnettar olduğumuz iki mühim insanı anmanız o kadar anlamlı ki, Halide Edip edebiyatımızda etkili bir kalem ve bir döneme damgasını vurmuş bir karakterdir. Milli mücadele için attıkları her adıma minnettar olmak lazım ve tabii okumak bütün yazdıklarını. Kaleminize yüreğinize sağlık.
YanıtlaSilHer cümlenize katılıyorum ben de :)
SilÇok teşekkür ederim.
SilBize örnek,güçlü bir kadın figürü.Onlara verdikleri mücadele için minnet duyuyoruz.
YanıtlaSilBu kitabını okumak kısmet olmadı. Ama yazın, kitabı okumak için heveslendirdi beni :)
YanıtlaSilKesinlikle tavsiye ederim. Eminim şimdi kıymetini bilerek okumak size daha çok şey katacaktır.
SilLisedeyken okumuştum ama yazınızı okuyunca tekrar okumak istedim:))) Bu kitabı herkes okumalı bence, çok değerli bir kitap. Çok güzel bir yazı olmuş, emeğinize sağlık:)
YanıtlaSilYazarın neredeyse tüm romanlarını okudum, Ateşten Gömlek en sevdiklerimden birisidir. Güzel tanıtım elinize sağlık:)
YanıtlaSilbunu okumadım yaa taam okuycam :)
YanıtlaSil