Can Dikmenli: "Yazar Klavyenin Başında Cinsiyetsiz Olmalı"

Eserleriyle oldukça beğeni toplayan, samimi tavırlarıyla da okuyucusunu etkileyen, Devin’in yazarı, Can Dikmenli ile hem kitabını hem de kendisini yakından tanımak için bir röportaj gerçekleştirdik. Şimdiden okuyucularımıza ve teklifimizi kabul ettiği için yazarımıza teşekkür ederiz.

İyi okumalar.

Can Dikmenli, Devin
Can Dikmenli - Devin

Merhabalar Can Bey, bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

Merhaba! Ben Can Dikmenli. 22 yaşındayım. İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü son sınıf öğrencisiyim. Tam zamanlı öğrencilik dışında yazarlık yapıyorum.

Yazı yazma serüveniniz nasıl başladı?

Yazı yazma serüvenim düzenli olarak kitap okumaya başladığım ilk anda başladı. On yaşındayken düzenli olarak kitap okumaya başladım ve farklı evrenlere konuk oldukça ben de insanları kendi yarattığım evrenlere konuk etmek istediğim için hep bir şeyler kurgulamak ve yazmak istedim. Bir zaman sonra bu tutkum aşka dönüştü ve benimle bütünleşti.

Yazı hayatına başladığınızda kitaplarınızın basılacağını düşünüyor muydunuz? Böyle bir başarı sizi şaşırttı mı?

Kitaplarımın basılacağını hep biliyordum. Kimi insanlar hedeflerine çok kolay ulaşırken kimi insanlar zorlu yollardan geçer. Ben benim için zorlu olan yolları geçtiğimi düşünüyorum keza hâlâ o yolları adımlıyorum. Başarıyı elde ettim ama henüz istediğim düzeyde olmadığı için şu an elde ettiğime sıkı sıkıya tutunup bırakmamam gerektiğinin bilincindeyim. Umarım daha nicelerine kucak açabilirim.

Yazı ve okul hayatınızı aynı anda idare etmekte zorlanıyor musunuz?  Bu durumu nasıl idare ediyorsunuz?

Öğrenciliği ve yazarlığı aynı anda idare etmek cidden dünyanın en zor işlerinden biri olabilir. Bu konunun dengesini kurmak maalesef pek benlik olmadığı için okula ağırlık verdiğimde yazım, yazıya ağırlık verdiğimde ise okulum aksıyor. Bu yüzden bir an evvel mezun olmak ve full konsantre yazmak istiyorum.

Devin’i yazma süreciniz nasıl başladı? Uzun zamandır aklınızda olan bir kurgu muydu?

Devin bir akşam zihnime düştü aslında ansızın. Yani nasıl desem, kollarıyla bedenini sarmış yaralı bir kız çocuğu sanki bana bakıyor ve onun hikayesini yazmamı istiyordu. Ben de ona hak ettiği sonu yazmak için başından geçenleri yazdım ve mücadelesinde ona eşlik ettim diyebiliriz.

Bir kadın karakterin iç dünyasını yazarken zorlandınız mı? Bunun için yardım aldığınız kaynaklar var mı?

Bir kadın karakterin iç dünyasını yazarken zorlanmadım. Hatta bu soruyla çok karşılaşıyorum. Bir annenin duygularını nasıl böyle aktarabildin? Nasıl bir kadını bu kadar iyi yazabildin? Bana kalırsa yazar olan kişi klavyenin başına oturduğunda cinsiyetsiz olmalı. İnsan olarak empati kurabilip gözlem yapabildiğiniz anda aslında çok kolay olabiliyor her şey.

"Devin" karakteri hayatta devinen bir karakter, onun zor hayat hikayesini aktarırken etkilendiğiniz anlar oldu mu?

Devin’in başına gelenleri, hissettiklerini ve mücadelesini yazarken çok zorlandım. Kurgulayan, yazan ve yön veren ben olmama rağmen onunla birlikte ağlayıp onunla birlikte mutlu oldum birçok kez.

Can Dikmenli röportajı
Can Dikmenli

Yazarken en zorlandığınız bölüm hangisiydi?

Yazarken en zorlandığım sahne çok var aslında bu yüzden ‘en’ seçebilmek pek mümkün değil. Ama 1. Bölüm ve son 3 Bölüm beni fazlasıyla zorlamıştı. Sebeplerini okuyanlar anlayacaktır zaten.

Devin’in sonu okuyucu için biraz hüzünlü bitti diyebiliriz. Bu son sizin için beklenen bir son muydu?

Devin’in sonu aslında hüzünlü bitmedi. Ona kötü son yazsaydım kendimi affedemezdim. Devin, mutlu sonla biten bir kitap. Yalnızca buruk bir tebessümle bitiyor. O burukluğa gerek var mıydı diye soracak olursanız, bence vardı. Kitabın unutulmaz olmasını sağladığını düşünüyorum.

Devin’i şu an yeniden yazmaya başlasanız ekleyeceğiniz ya da çıkaracağınız yerler var mı?

Devin’i yeniden yazsam eklemek istediğim tonla sahne olurdu. Kitap çıktıktan sonra neredeyse beş kere okudum ve her okuduğumda burası gereksiz olmuş, burası havada kalmış veya keşke şu konuya da değinseymişim dediğim yerler oldu. Belki ileride revize ederek tekrar basarız belli olmaz ama öyle olursa 450 sayfalık kitap 550-600 sayfaya uzayabilir. Şimdiki hali de oldukça yeterli diye düşünüyorum.

Kitap yazarken sessiz bir ortam mı tercih edersiniz yoksa her yer benim çalışma masamdır diyenlerden misiniz?

Kitap yazarken genelde gece daha rahat hissediyorum. Moduma göre de değişkenlik gösteriyor bu durum. Bazen sessizlik ararken bazen son ses müzikle yazıyorum.

Sosyal hayatınızda, yazmak dışında sizi mutlu eden, rahatlatan aktiviteler var mı?

Beni rahatlatan ve mutlu hissettiren en büyük keyif kitap okumak, arkadaşlarımla gezmek ve kahve içmek. Öte yandan kendimle baş başa gezmeyi seven de biriyim. Küçük şeylerle kendimi mutlu edebiliyorum.

İmza günlerinde karşılaştığınız şaşırtıcı, unutamadığınız bir olay var mı?

Her imzamda değişik bir olay yaşıyorum gerçi ama şu an spesifik bir olay aklıma gelmedi. Sadece benim için gelen insanların hepsine sımsıkı sarılmayı çok seviyorum demek istiyorum.

Şu an aklınızda yazmayı planladığınız yeni bir kurgu var mı?

Şu an sırada bastırmak istediğim kitabım "Rüyalardan Öte Kabuslar Kadar" var. Onun dışında zihnimde fazlaca da kurgu dolaşmakta. Hepsinin sırası geldikçe raflarımızda göreceğiz zaten.

Şu an Uluslararası İlişkiler bölümünde okuduğunuzu biliyoruz. Bu bölümden ilerlemek gibi planlarınız var mı? Bu durumda yazarlık kariyeriniz etkilenir mi?

Mezun olduktan çok uzun bir süre sonra belki okuduğum bölüm üzerine bir meslek edinebilirim fakat bir süre düşünmüyorum.

Son olarak buradan okuyucularınıza söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Okuyucularımın hepsini kocaman öpüyorum. Geldiğim her imzada her biriyle tanışıp sımsıkı sarılmak ve desteklerini kalpten hissetmek istiyorum. Onlar yoksa ben de olmazdım.

Yazan: Selin Şentürk

Zamanın ne içinde ne de dışında, geniş bir anın parçalanmaz akışında olan bir yazar. Türk Dili ve Edebiyatı okuyor. Medya ve İletişim mezunu. Çok okuyor, çok yorumluyor.

Yorum Gönder

10 Yorumlar

  1. Güzel bir içerik olmuş hocam kolay gelsin

    YanıtlaSil
  2. ahh keşke sonunun hüzünlü bittiğini bilmeseydik. kitabı okumadım ama röportajı sevdim. Yazarla tanıştırdığın için teşekkürler :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Emin ol okumanı engelleyecek bir şey değil. Okumanı tavsiye ederim. :)

      Sil
  3. Yazarı instagramda görmüştüm, kitaplarını da biliyorum ama henüz alıp okumadım. Çok güzel bir röportaj olmuş, emeğinize sağlık:)

    YanıtlaSil
  4. Son zamanlarda blogda yazar röportajları okuduğumuz için mutluyum. Yeni isimler keşfediyorum sayenizde. Devamı gelir umarım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beklemede kalın. Yeni röportajlarımız hazırlanıyor. :)

      Sil
  5. çok sevdim bu yazarın sölediklerini, aferin ona :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazarımızın adına ben teşekkür ederim. Gerçekten çok keyifli bir röportajdı.

      Sil