Popülerliğini Yıllardır Kaybetmeyen 3 Eser

Yıllardır sürekli kendilerinden bahsettiren ve okuyucularına farklı deneyimler kazandıran bu üç eserden okuduklarınız var mı?

Popülerliğini hiç kaybetmeyen eserler.
Popüler Kitaplar

İlk sırada Rus edebiyatından "Suç ve Ceza" yer alıyor. 1886 yılında ilk olarak bir dergide (Rus Habercisi) yayınlanarak romanın ilk temelleri atıldı ve sonrasında tek cilt olarak piyasaya sürüldü. Peki uzun süre önce yayınlanan bu eser neden hala popülerliğini koruyor?

Dostoyevski’nin felsefi ve aynı zamanda psikolojik olan eseri, okuyucuya ana karakterin hissettiği duyguları aktarmada oldukça başarılı ve kitabın olay örgüsü fazlasıyla etkileyici. Eski bir hukuk öğrencisi olan Rodion Romanoviç Raskolnikov’un işlediği bir cinayeti ele alan kitap, okuyucularına farklı bakış açıları kazandırıyor. Romanın içindeki karakterler gerçekçi bir şekilde betimlenmiş.

Özellikle psikolojik açıdan bakıldığında soluksuz okuyabileceğiniz bir eser. Okumaya başladığınız an kendinizi bu romanın sürükleyiciliğine bırakacaksınız.

2’nci eser ise roman, oyun ve biyografi yazarı olan gazeteci Stefan Zweig’ın kaleme aldığı Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu. Eser bir kadının çocukluktan beri aşık olduğu adama ölmeden önce yazdığı bir mektubu ele almaktadır. Kadın hislerini söyleme cesaretinde bir türlü bulunamaz ve bir mektup yazmaya karar verir.

Ancak ölene kadar mektubu vermeme ve sonsuza kadar susma kararı alır. Mektubun içerisinde çocuğunun öldüğü andan itibaren kendisinin ölümü yer almaktadır. Mektubu okuyan adam ise öncesinde şok olur, mektubun devamını okurken derin bir üzüntüye kapılır. Mektubun içerisinde geçen olay örgüsü gerçekten çok etkileyicidir. Stefan Zweig’ın genel olarak eserleri çok akıcı olsa da bu eser diğer eserlerine göre biraz farklıdır.

Okuyucu aşık olan kadının ve mektubun yazıldığı adamın bakış açısına bakarak olayları değerlendirebilir.

3’üncü eser ise İngiliz edebiyatında tamamen kalıplaşmış olan Charlotte Brontë’den Jane Eyre. Bu eser toplumda kadın erkek eşitliğini savunan bir başyapıttır. Romanın ana karakteri Jane Eyre çok zor bir çocukluk geçirmiştir. Küçük yaşta öksüz kalan Jane, annesinin vasiyeti üzerine teyzesinde yaşamaya başlar. Ancak teyzesi ona kötü davranır ve onu odaya kapatır.

Jane rahatsızlanır ve bir süre sonra yetimhaneye gönderilir. Sonrasında toplumdaki kadın erkek ayrımcılığıyla baş etmek zorunda kalır aynı zamanda da çocukluk döneminde yaşadığı sorunlar devam etmektedir. Jane sürekli sorunlarla karşılaşsa bile ümidini yitirmez ve yeteneklerini keşfeder. Okulunu bitirdikten sonra yaşadığı yetimhanede öğretmen olarak çalışmaya başlar. Ancak bazı şeyleri sorgulamaya başlayan Jane hayatının değişmesi gerektiğini fark eder.

Sonrasında aşık olur ve yine zorluklarla karşılaşır ama yine de pes etmez, toplumdaki ön yargıları kırmak için çabalar ve eşitliği savunur.

Kadın erkek eşitliğini destekleyen bu İngiliz roman, İngiliz edebiyatının akıcı diliyle okuyucularına toplumda kadın ve erkek eşitliği hakkında çok önemli mesajlar içerir. Toplumlarda var olan kadın erkek ayrımını tamamen yok etmek isteyen bu eser yıllardır popülerliğini korumaktadır.
Nisa Korkmaz

18 yaşındayım. Uzun zamandır kişisel bloğumda kitap alıntıları paylaşıyorum. Dizi izlemeyi, RnB dinlemeyi seviyorum.

17 Yorumlar

  1. Sistemli ve sıralı bir okuma yapmak istediğim içim şimdi bilinçli olarak rus edebiyatından uzak duruyorum. Sizin paylaşımınızı görünce önümüzdeki sene bir yakın rus tarihi edebiyatı planı yapmam gerektiğini hatırladım. Teşekkürler paylaşımınız için

    YanıtlaSil
  2. Üç kitap da klasik kitap nedir tanımını yapıyor resmen. Suç ve Ceza'yı baya baya önce okumaya başlamış ama baskı hatalarına daha fazla dayanamayacağım için kitabı bırakmıştım. Başka bir yayınevinden okumak üzere. Şimdi kitap elimde var, iyi bir yayınevinden. Önümüzdeki yıl içinde okumak istiyorum. Zweig'ın psikolojik tahlillerini çok başarılı buluyorum. Bu kitabı da en sevdiklerimden. Jane Eyre ise en sevdiğim klasiklerde ilk üçte. :) Güzel bir seçkiydi, emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  3. Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim hocam

    YanıtlaSil
  4. Klasik gibi klasikler denir ya hakikaten öyle bu kitaplar, klasikleri tadı bir ayrı oluyor.

    YanıtlaSil
  5. Jane Eyre'yi okuduğumu hatırlamıyorum. Bazı yazarlar ne yazsa okunuyor :)

    YanıtlaSil
  6. Hepsi birbirinden güzel ve gerçekten çok çok değerli kitaplar:) Stefan Zweıg eserleri benim için biraz daha önde, her eserini keyifle okuyorum:)))

    YanıtlaSil
  7. Jane Eyre, Suç ve Ceza var bende, okunmayı bekliyor. :)

    YanıtlaSil
  8. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubunu bilmiyordum ancak diğerlerini gençken okumuştum, tekrar okumak lâzım sanki...

    YanıtlaSil
  9. Jane Eyre benim için çok özel bir kitap. Uzun yıllar önce okudum ama etkisini kaybetmedi. Hatta bir ara tekrar okumak istiyorum.

    YanıtlaSil
  10. Daha önceki blog sayfalarınızın yerine "kurguhanem" sayfası mı devam edecek? Arada sırada bir sayfanıza uğrayıp ilgimi çekecek bir şeyler var mı diye bakıyorum.
    Üç kitapla ilgili yaptığınız tanıtım açıklamalarını okudum. "Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu" adlı kitap ilgimi çekti.
    Tanıtım ve paylaşım için emeğinize sağlıklar diler, teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar, evet aktif sitemiz Kurguhane :) teşekkür ederiz :)

      Sil
  11. Epeydir Rus edebiyatı okumadım. Bloglarda gördükçe alayım elime bir tane diyorum ama o modda değilim bu ara sanırım.

    YanıtlaSil
  12. Klasik edebiyatın yeri bambaşka. :)
    Tabii bazı kitaplar da yarının klasikleri olacaktır. :)

    YanıtlaSil
  13. jane eyre ve anna karenina benim ilk ikim:)

    YanıtlaSil