R. Ayça Kavraz ile Röportaj: Yazarı ve Çimen'i Yakından Tanıyın
R. Ayça Kavraz, Çimen kitabıyla Wattys 2021 Romantizm kategorisinde ödül sahibi oldu. Okuyucunun büyük ilgi gösterdiği kitap, Artemis Milenyum Yayınlarından çok yakında satışa çıkacak. Tüyap 2022'de hayranlarıyla buluşacak olan Ayça Kavraz ile okuyucusundan önce biz buluştuk ve sizler için yazarımız ve Çimen hakkında yeni şeyler öğrendik. Yazarımıza bu keyifli röportaj için çok teşekkür ediyoruz. İyi okumalar.
Merhabalar, bize kendinizi tanıtarak başlamak ister misiniz?
Merhabalar, ben Ayça. Yirmi altı yaşındayım ve
çocuk doktoruyum (sık sorulan bir soruya cevap olarak hayır, yetişkinlere
bakmıyorum. Onlara kitap yazmayı tercih ediyorum). İstanbul’da doğup büyüdüm
ancak kedimle birlikte Ankara’da yaşıyoruz. Hastanedeki yoğun çalışma temposu
hayatımın büyük çoğunluğunu almakla birlikte kalan zamanlarımda yazıyorum,
okuyorum ve elimden geldiğince konserlere, tiyatrolara gitmeye çalışıyorum.
Fırsat bulunca da daha önce görmediğim yerleri gezmeyi seviyorum.
Yoğun çalışma programınızın olduğu bir mesleğiniz varken yazı hayatına atılmanız nasıl gerçekleşti?
Ben bu yoğun çalışma hayatından çok öncesinde,
lisede yazmaya başlamıştım yazmaya. O zamandan beri az ama hep çok yazarım.
Yoğun olduğum dönemlerde elbette daha zor oluyor, ama benim için yazmak, vakit
yaratılması gereken bir işten ziyade bunca işin ve hayatın arasında bir kaçış
noktası. O yüzden yazacak vakit bulmaya hiç zorlanmıyorum, aksine evime dönüp
bilgisayar başına geçmek için hep sabırsızlanırken buluyorum kendimi.
Çimen, 2021 Wattys Romantizm kategorisi kazananı. Bu ödülü bekliyor muydunuz? Kazandığınızı görünce ne hissettiniz?
Yarışmaya katılırken kendime güveniyordum ama
aynı zamanda Wattpad oldukça büyük bir platform. Benim henüz okumadığım, adını
bile duymadığım birçok kitap mevcut. Elbette başka bir kitap da ödülü
alabilirdi, bu yüzden gördüğümde şaşırdım, çok da mutlu oldum.
Çimen baştan sona iyi kurgulanmış bir kitap, okudukça katman katman açılıyor gibi hissettiriyor. Böyle bir kurguyu oluşturmak ne kadar zamanınızı aldı?
Oldukça uzun… Çimen yazdığım kurguların içinde
en uzun zamanda yazdığım olabilir. Toplamda sekiz, dokuz yılımı aldı. Diğer
kurgularımın aksine yazmaya başlarken başından sonuna kadar adım adım neler
olacağını bilmiyordum, her şey ben yazdıkça gelişti. Bu yüzden kurguyu çok kez
arka planda değiştirmek zorunda kaldım ama sonunda benim de içime sinen bir
kurgu ortaya çıktı.
Zannediyorum okur için katman katman açılıyor gibi hissettirmesinin
sebebi, benim de romanı katman katman kurgulamış olmam. Bu karakterler ve bu
öyküler bana da kendini adım adım gösterdi.
Kitabın başında ana karakterin Güneş olduğunu düşünüyoruz ama okudukça sadece ana karakterlerden biri olduğunu görüyoruz. Birden fazla karakterin iç dünyasına yer veriyorsunuz, bu sizin için zorlayıcı olmadı mı?
Sanırım en zorlayanı da bu oldu. Hem geçmiş
hem de günümüzde geçerken bir de bunca karakteri anlatmak kafamı başlarda çok
karıştırdı. Her şeyi tam olarak oturtmak zor oldu ama olayları tamamen
kurguladıktan sonra hepsini bir zaman çizelgesine oturttum ve hangi sırayla
anlatırsam daha akıcı ve iyi bir öykü olur diye düşündüm. O kısım biraz
çilekeşti itiraf ediyorum. Ama karar verdikten sonra sahneleri yazmak bir düğümün
çözülmesi gibi hissettirmişti, o da ayrı bir keyifti.
Kitapta en etkileyici hikayelerden biri de Can'ın kayıplarla dolu yaşamı diyebiliriz. Can karakterini yazarken ilham aldığınız biri ya da bir olay var mıydı? Can karakterinin doğuşu nasıl oldu?
Yok, tamamen hayal ürünüdür (maalesef).
Sanırım yalnızca, ne kadar sevilirse sevilsin kendini o sevgiye layık görmediği
sürece mutlu olamayacağını öğrenmesi gereken bir adam yazmak istemiştim.
Kitap, bir tiyatro grubuna katılan Güneş'in hikayesiyle başlıyor. Tiyatronun sizin hayatınızda özel bir yeri var mı?
Kitap, bir tiyatro grubuna katılan Güneş'in hikayesiyle başlıyor. Tiyatronun sizin hayatınızda özel bir yeri var mı?
Bu roman, ben lise ikideyken zorla
götürüldüğüm bir tiyatro oyunu sonrası ortaya çıktı. Lisedeki en yakın
arkadaşlarımla gitmiştik, daha doğrusu okul götürmüştü. Tamamen fiyasko bir
oyun izleyeceğimize emindik (neden böyle düşündüğümüzü de hala bilmiyorum).
Fakat oyun bittiğinde ben hüngür hüngür ağlıyordum ve hayranlık dolu gözlerle
oyuncuları alkışlıyordum (ve okuyanlara bu, Çimen’in bir sahnesini
anımsatacaktır). O oyundan sonra tiyatroya ilgi duymaya başladım, bir tiyatro
grubunu anlatmak istedim ve ne zaman kendimi yalnız hissetsem bir oyun izlemeye
gittim. Kısa bir dönem oyunculuk dersi bile aldım. Ben tüm öyküleri severim ama
sahnelerin benim için apayrı bir büyüsü var.
Bu kitabı yazmak için özel olarak yaptığınız bir şey var mı? Okuduğunuz bir kitap, izlediğiniz bir film ya da gittiğiniz bir yer gibi.
Az önce bahsettiğim oyunculuk dersini, işin
biraz içine girebilmek ve sahne nasıl bir yer anlayabilmek için almıştım. İnsan
anlatmak istediği her şeyi tecrübe etmek zorunda değil elbette ama bu fırsat
elime geçtiğinde de geri durmadım. Çok büyük bir tiyatro oyunu okuru değilimdir
ama o dönem daha fazla oyun okudum. Kurgunun beni az önce bahsettiğimiz
geçmiş/gelecek ve birden fazla karakter arasında boğduğu, sahiden zorlandığım
bir dönemde de yaratıcı yazarlık dersi aldım.
Kitap yazdığınızı söylediğinizde çevrenizin tepkisi nasıl oldu?
Yakın çevrem eskiden beri yazdığımı bilir
zaten. Ama kitabın basılma mevzusu da geliştiğinde elbette bunu herkes duymuş
oldu. İnsanlar genel olarak şaşırıyor tabii, bir de ilk etapta amatörce birkaç
öykü yazdığınızı düşünüyor. Sonra sahiden uzunca bir roman yazdığınızı
öğrenince elbette şaşırıyorlar. “Alırız bir imzanı,” bu aralar en sık duyduğum
cümle olabilir. Bu kadar destek görmeyi beklemiyordum ama çevremdeki herkes
çok heyecanlı. Bu heyecanları bana da kendimi iyi hissettiriyor.
Kitabınız Artemis Milenyum'da basılacak, bu süreç nasıl gelişti? Heyecanlı mısınız?
Elbette çok heyecanlıyım. Kitaplarımın
basılması eskiden beri hayalim ama bu hayalin kadar büyük bir çatı altında
gerçekleşeceğini rüyamda görsem inanmazdım. Milenyum ile zannediyorum
birbirimizi bulduk gibi oldu.
Çimen'in yeni menajerleriyle daha da yükselişini görmeyi bekleyen, Güneş ile Ömür'ün hikayesini merak eden okurlarımızın olduğuna eminiz. 2. Kitap olacak mı?
Çimen maalesef tek kitap. Okusak tüm
karakterleri sonsuza dek okuyabiliriz, bu her kurgu için geçerli, sonuçta
karakterler de bir ömür sürüyorlar. Ancak öykülerin bir şeyi, herhangi bir şeyi
anlatmak için var olduğuna ve o şeyi anlattıktan sonra bitmeleri gerektiğine
inananlardanım. Çimen’de anlatmak istediğim her şeyi anlattım. Belki öykülerine
henüz tam olarak tanık olamadığımız karakterlere Çimen’den bağımsız birer yan
kitap gelebilir. Ancak bu da şimdilik bir ihtimal. Olmamaları öyküden bir şey
götürmez ama var olmaları bizlere yeni öyküler kazandırır, belki o günleri
görürüz.
Şu anda Wattpad'de yazmaya devam ettiğiniz kitaplarınız var. Onlarla ilgili planlarınız var mı?
Wattpad’de tamamlanmış bir serim var; Bir
Kâbusa Dalmak ya da Kâbus Serisi. Çimen’in aksine çok kısa bir sürede yazdığım,
resmen kendini yazdıran bir seri. O da bu yılın Wattys Kazananı olduğu için
şimdilik platformdan kaldırmayı düşünmüyordum. Çok yeni bir bebek olan Ihlamurdan
Hayaller ise çok ama çok uzun bir yolculuk olacak. Onun için plan yapmak için
henüz erken. Ama elbette kitaplarımın hepsini zamanı geldiğinde elimde tutmayı
ve okurlarımla iletişim halinde olmaya devam etmeyi canı gönülden istiyorum.
Buradan Çimen'in basımını heyecanla bekleyen okurlarınıza neler söylemek istersiniz?
Çimen benim ilk göz ağrım. İlk basılan o
olduğu için değil, başından sonuna kadar yazıp bitirdiğim ilk kurgum olduğu
için söylüyorum bunu. Ben sizlerle Çimen hakkında konuşurken koskocaman yirmi
altı yaşındaki Ayça bir kenara geçiyor, içimdeki on beş yaşındaki o kız dile
geliyor sanki. Lise sıralarında ders aralarında kurgu yapan, kitap okuyan,
öykülere sığınan o genç kız olanlara hala inanamıyor ve en az sizler kadar
heyecanlı. Çimen’in içindeki her karakter benim on beş yaşımdan şimdiye dek
yanımda dolaşan arkadaşlarım gibi. Bana oldukları gibi size de yoldaş olmaları
için sabırsızlanıyorum.
Merak ettim kitabınızı okumak için bekliyorum
YanıtlaSilŞimdiden iyi okumalar :)
SilBu kadar genç yaşta bu kadar üretim...Vallahi takdir ettim.Başarılarının devamını dilerim :)
YanıtlaSilYazarımızın adına ben teşekkür ederim. :)
Silbaşarılarınızın devamını dilerim:)
YanıtlaSilGüzel bir röportaj olmuş. Romantik kitapları seven biri olarak merak ettim. Ocak ayında Çukurova Kitap Fuarı'na da gelir umarım.
YanıtlaSilTeşekkür ederiz :)
Silhımm okuyayım ben deee :)
YanıtlaSilİyi okumalar. :)
SilGüzel bir röportaj olmuş, emeğinize sağlık:) Kitabı merak ettim:)))
YanıtlaSilKitap satışta temin edebilirsinizz.
SilÇok teşekkür ederizz.
SilBu güzel röportaj için teşekkürler, merak uyandırdı şimdi :)
YanıtlaSilKitap satışta kolaylıkla temin edebilirsiniz. Şimdiden iyi okumalar.
Sil