Rise of Empires: Ottoman'da Fatih Sultan Mehmet ve Kont Dracula
Dizi ilk sezonunda olduğu gibi görsel efektleri ve
oyunculuklarıyla kalitesini bir kez daha gösterdi. Fatih Sultan Mehmet'i canlandıran Cem Yiğit Üzümoğlu seyircisinin bir kez daha takdirini
topladı. Bu başarı onun sosyal medyada da büyük ilgi görmeye başlamasına yardımcı oldu.
Sevilen isimlerden biri de yakından tanıdığımız Mara Ana rolündeki Tuba Büyüküstün. Mara'nın Mehmet'in arkasında her zaman destekçisi olması, izlerken tebessüm ettiren detaylardan biriydi. Tuba Büyüküstün'ün rolüne çok yakıştığını ve çoğu işinde olduğu gibi bununda üstesinden başarıyla geldiğini görebiliyoruz.
Vlad Dracula rolü için ise Romen oyuncu Daniel Nuta'nın dış
görünüşü ile gerçek Dracula’ya olan benzerliği görenleri şaşkına çevirdi. Daniel
Nuta’nın başarılı performansı ile tam bir Kazıklı Voyvoda izlediğimizi söylemek
mümkün.
![]() |
Daniel Nuta ve Dracula |
Dizinin, tarih sevenler için bulunmaz bir nimet
olduğunu söylesek yanlış olmaz. Ama konuya yabancı olanlar, Dracula ve Fatih
arasındaki bağlantıyı çözemeyenler için bir bilgilendirme yapalım.
Vlad veya Kont Dracula, Osmanlı’ya esir düşmüş ve
çocukluğunu Osmanlı Sarayında Fatih Sultan Mehmet ile geçirmiş, beraber büyümüşlerdi.
Yaşı ilerlediğinde Eflak Prensliğine getirilmiş ve Osmanlı tarafından vergi
vermekle sorumlu tutulmuştu. Prensliğinin ilk yıllarında bu vergiyi düzenli
öderken daha sonra ödememeye başlamış ve Osmanlı’ya baş kaldırmıştı. Bunun
üzerine beraber büyüyen iki arkadaş karşı karşıya gelmişti.
Vlad Dracula, Osmanlı askerlerine yaptığı
işkencelerle, Fatih Sultan Mehmet’i kışkırtmış, Osmanlı askerlerini yağlı
kazıklara oturtup sergilemiş, geçtiği her yerde arkasında bir ceset yığını
bırakmıştı. Dizide de oldukça etkileyici
şekilde gösterilen bu sahneler Vlad Dracula’nın acımasızlığını gözler önüne
seriyor.
Sonunda yakalanan ve Fatih Sultan Mehmet tarafından
kellesi alınan Dracula’nın hikayesi
aslında burada başlıyor diyebiliriz. Dracula’nın büyü ve simya öğrendiği ve
kellesi alındıktan sonra yeniden hayata döndüğü ve vampir olduğu söylenenler
arasında ancak Bram Stoker’ın Vlad’dan esinlenerek Dracula’yı yazdığı bu
sebeple Vlad’ın bugün herkesçe bilinen Kont Dracula’ya dönüştüğü daha yaygın ve
makul bir ihtimal diyebiliriz.
Günümüzde Kont Dracula’ya ait olduğu bilinen ve
dizide de geçen Romanya’nın Braşov kentinde bulunan Poenari Şatosu,
ziyaretçilere açık bir müze olarak hizmet vermektedir.
Dizi daha çok ikisi arasındaki rekabet ve dönemin tarihine yönelik bilgiler içerse de bugün hala pek çok insanın bilmediği detayları izleyicisine sunuyor. Fatih’in zekasına ve bilgisine sıklıkla değinen dizi, bütün dünyanın bildiği Kont Dracula’nın Osmanlı Devleti’yle olan yakın ilişkisini tarihi açıdan gösteriyor.
Günümüzde Romanya’nın Ulusal Kahramanı olarak kabul edilen ve oldukça saygı gören Dracula, aslında bir zamanlar Osmanlı Sarayında eğitim görmüş, Fatih Sultan Mehmet ile büyümüş bir Eflak Prensidir.
İkinci sezonunun yayınlanmasının ardından gelen 3. sezon olacak mı soruları için ise henüz bir açıklama yapılmadı ancak Netflix Türkiye Instagram hesabından "Kalbimde hüküm süren biri var..." açıklamasıyla paylaşılan set fotoğraflarının altına Cem Yiğit Üzümoğlu bıraktığı "Benimde kalbimde hüküm süren bir üçüncü sezon var." yorumuyla 3. sezona ışık yaktığını söyleyebiliriz.
Sizin bu konuda düşünceleriniz neler? Dizi hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım.
Dizi hakkında daha fazla bilgiye sahip oldum teşekkür ederim
YanıtlaSilOkuduğunuz için ben teşekkür ederim. :)
Silbunu, yurtdışında, abd de filan da izliyorlarmış :)
YanıtlaSilİspanya'da da çokmuş seveni :)
SilRise of Empires Ottoman'ın ilk sezonunu izlememiştim. Ama Kazıklı Voyvoda ile ilgili tarihi bilgiler dikkatimi çekti. İlk sezona baksam mi ki diye düşünmekteyim şu an. ;) Bilgilendirme için çok teşekkür ediyorum :)
YanıtlaSilDizi hakkında fazla bilgi sahip oldum. Ve bende merak uyandırdı galiba başlayacağım derhal diziye..
YanıtlaSil