My Sunny Maad: Afganistan'da Aile ve Aşk

Animasyon filmlerini sever misiniz? Eğer cevabınız evet ise bu film tam size göre. Biraz da ruhunuzu ayağa kaldırıp sizi belki sadece adını bildiğiniz belki de çok yabancı olduğunuz bir coğrafyaya götürecek bir film.

My Sunny Maad incelemesi
My Sunny Mad

İçinde kültür şoku barındıran bu filmde biraz acılı bir aşk da var. Özellikle sonu hakkında ipucu vermemek için özenle yazıyorum bu yazımı.

Avrupalı bir kadının gözünden Taliban'ın etkisinde Afganistan, aşk ve aile.

2021 yılında vizyona giren film henüz çok taze. Muhteşem bir seyir zevki verirken bir yandan da hep haberlerde duyduğumuz Asya'nın göbeğinde Taliban gölgesinde yaşananları gözler önüne sermiş. Eskilerde kaldığını umduğumuz tüm gelenekler hatta çok daha fazlası bu coğrafya da capcanlı devam ediyor. İnsan birkaç yüzyıl geriye gidiyor tüm olanları izlerken. Daha garibi dünya içinde bir çukur açılmış ve tüm yaşananlar orada yaşanıyor gibi geldi bana. Özellikle dağların çevrelediği küçük bitişik evler böyle düşündürttü bana.

Oraya kimse giremez oradan da kimse çıkamaz. Ülke sınırlarını belirleyen görülmeyen dağlarına yazmışlar bu kuralı sanki.

Afgan bir gelinin gülmesine izin verilmez. Gülerse düğün gecesi için çok hevesli gözükür. Bana tuhaf gelmişti. Duyduğum diğer birçok gelenek gibi.

Herra'nın bu cümlesiyle başlayan filmin akışı da zaten hep Herra'nın gözünden ilerliyor. Asıl adı Helena olan Herra, Prag'da ekonomi okurken hayatının aşkı Afgan Nazir ile tanışır. Hızlı bir şekilde evlenme kararı alırlar ve Afganistan'a giderler. Zaten tüm hikaye bu andan sonra başlıyor. Aile yapısını ve keskin inanışların tuzağında aşkı görüyoruz.

Eve misafir geldiği bir gün kadınların görünmeyecek şekilde bir odada durması gerekiyor. Kadınlar ne konuşulduğunu merak ederken yanlışlıkla kendilerini belli ederler bunun sonucunda ailenin erkekleri kadınlara kızarken Nazir sessizliğe bürünüyor. Herra'nın "Bu benim için utanç verici. Bir odaya kilitli olmak." demesi üzerine sessizliğini bozuyor ve "Kadınlar burada kocalarına itaat eder." diyor.

Kendisinin de aşamadığı bir çizgide başka ne diyebilirdi ki! Film içerisindeki diyaloglarda tema gerçekten güzel işlenmiş. Bir başka alıntı daha yapmak istiyorum o yüzden.

Bir gün Maad, dedesine soruyor:

- Sence Allah kimi daha iyi yarattı? Kadınları mı erkekleri mi?

Dedesi "Kadınları oğlum. İlk önce Adem yaratıldı. Ve ilk kez yapılan şeyler asla mükemmel değildir. Kadın ölümsüzdür. Çünkü ölse bile çocuklarında yaşar. Ama erkekler karısını ve çocuklarını koruyabilir. Bunun için kadın ona saygı duymalı ve buradaki kısa zamanını olabildiğince güzel yapmalıdır. Sınırlı zamanımızı." diye cevap veriyor.

Animasyon türünde olan film Çekçe ilerliyor. Yönetmen koltuğunda Michaela Pavlatova oturuyor. Yıldızların yere yakın olduğu bu coğrafyada duyguların yok sayıldığını görüyoruz. Özellikle kadınlar için itaat etmekten ve durmaktan başka yol yok. Zaten filmde bir kadının bakış açısından ilerliyor. 70 dakikalık güzel bir yolculuk denebilir bu film için ruhunu gezdirmek isteyenlere tavsiyemdir. İyi seyirler.
Yazan: Rukiye Çanak

"Yazmak benim için bir tavır. Dünyalaşmaya karşı ruhumda manifesto var."

Yorum Gönder

12 Yorumlar

  1. Animasyon filmlerini çok severim:) Bu filmi seyredersem sinirlenirim gibi hissettim. Konusu açısından güzel, emeğinize sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet dürüst olmak lazım ben de sinirlendim izlerken bazı repliklere, hallere ve olaylara ama sonunun gelmesiyle bana " vay be" dedirtti. Güzel hisler bıraktı. O yüzden tavsiye ederim.

      Sil
  2. Bunu duymuştum ama henüz izlemedim. Fırsat olursa bakayım, teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
  3. Dune'da bir çöl gezegeni olan Arrakis'in sınır kapısında şöyle bir söz yazar: "Burada neler çektiğimizi bilen sizler, dualarınızı bizden esirgemeyin." Dağlarla çevrelenmiş çukurdan bahsedince sen, aklıma okuyunca bana Ortadoğu'yu çağrıştıran bu söz geldi. Film ilgi çekici, listeme aldım :)

    YanıtlaSil
  4. Oysa özgür iradenin olmadigi yerde inanc da anlamlı degildir. Inanc iradenin ozgur oldugi ortamda yeserir. Inancin ilk sartidir ozgur olmak... ne yazik ki yaraticiya has kılınması gereken din insanlarin elinde oyuncak olmuş....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İslamiyetin birinci sırada gelen özelliklerindendir özgürlük. Özgürce kucaklaştığımız günlerimiz olsun temennim.🤲

      Sil
    2. Yukardaki anonim yorum benim. Adimi yazmayı unutmusum

      Sil