Baykuşlar Divanı İncelemesi: Batman Efsanesine Yeni Bakış
Batman Yeni 52 serisinin 1. cildi olan Baykuşlar Divanı hakkında konuşacağız. DC, çizgi roman evrenini sıfırlayarak Yeni 52 ile birçok şeyi baştan başlattı. Karakterlerin kanonik hikayeleri değiştirilmedi ama bildiğimizi sandığımız çok şey değişti.
O zaman Yeni 52 evrenindeki yeni Batman hikayesini ve Gotham şehrini spoilerlı ve spoilersız olarak ikiye ayırıp inceleyelim. Kitabın ve sayfalarının incelemesini spoilersız bir şekilde Youtube kanalımda incelediğim videoya buradan ulaşabilirsiniz:
Çizgi romanımıza Gotham şehrindeki kargaşayı görerek başlıyoruz. Biliyorsunuz ki Gotham son derece belalı bir şehir. Bu şehri dizginleyenler ise Batman ve Robinler.
Birden fazla Robin görüyoruz: Dick Grayson (Eski Robin), Damian Wayne (Güncel Robin), Tim Drake (Red Robin).
Biz sanıyorduk ki Gotham'ın esas sahipleri şehre yaptıkları yatırımın haddi hesabı olmayan Wayne ailesi. Fakat bu çizgi romanda durumun aslında tam olarak böyle olmadığını görüyoruz.
Gotham şehrinde dönüp dolaşan bir efsane var, Baykuşlar Divanı. Gerçek olup olmadığı hakkında hiç kimsenin bir fikri yok. Bruce Wayne de dahil çoğu kişi bunun bir efsane olduğunu düşünüyor.
Her şey bir cinayet ile başlıyor. Adeta dart tahtasına çevrilmiş bir adam bulunuyor ve üzerine atılan bıçaklarda baykuş simgesi var... Batman olay mahalline gelip araştırma yaparken, katilin bir mesaj bıraktığını fark ediyor: Bruce Wayne yarın ölecek.
Olay mahallinde eski Robin Dick Grayson'ın DNA'sı bulunuyor. Her şey bundan sonra başlıyor, ben bu çizgi romanı okurken sanki bir polisiye kitabı okuyor gibi hissettim. Bazen de belgesel izliyormuş gibi... Diyeceksiniz bu nasıl oluyor?
Çizgi roman içerisinde yarasalar ve baykuşlar ile ilgili metaforlar bulunuyor ve bu metaforlar çizgi romanı daha derin hale getirmiş. Bunların neler olduğunu spoilerlı kısımda anlatacağım ama bu çizgi romanı okuyacaksanız çizgi romanda geçen hiçbir cümlenin boşa olmadığını kesinlikle bilmelisiniz. Bu açıdan Yazar Scott Snyder çok iyi bir iş çıkarmış.
Batman karakteri ve çizgi romanları zaten kurgusal anlamda da polisiyeyi yansıtıyor çoğu zaman ama Yeni 52'nin değişen atmosferi bunu daha fazla hissettiriyor.
Peki bu Baykuşlar Divanı tam olarak ne?
Baykuşlar Divanı, anlatılanlara göre Gotham'ın gölgesinde içten içe Gotham'ı aslında yöneten, yönlendiren bir çeşit örgüt ve bu örgüt Bruce Wayne'in dedesinin dedesinin dedesine kadar dayanıyor.
Günümüze geldiğimizde ise bu örgütün gerçek olmadığı, sadece bir efsane olduğuna dair inanış daha hakim ta ki şu ana kadar.
Bu değişik kostümlü arkadaş Talon, Baykuşlar Divanı için çalışan bir suikastçı. Baykuşlar Divanı'nın tekerlemesi bile var.
"Sakının Baykuşlar Divanından, gözleri daima üzerinizdedir. Hükmederler Gotham'a kara bir tünek ve betonların ardından..."
"Fısıltıyla dahi bahsetme onlardan, yoksa Talon'u yollarlar gelir alır kelleni."
Baykuşlar Divanı'nı hafife almamak gerekiyor çünkü Batman'i hiç bu kadar zor bir durumda görmemiştim. Tabii Batman'in bazı konularda biraz fazla özgüvenli davranması onun neredeyse sonunu getiriyordu diyebiliriz. Çünkü kendisinin dediğine göre daha öncesinde Baykuşlar Divanını araştırmış ve bir sonuç bulamamış. Bu sebeple de böyle bir örgütün olmadığına suikastçı direkt ona saldırana kadar çok emin.
Henüz çizgi romanı okumadıysanız bu kadar bilgi yeterli, eğer Batman okumayı düşünüyorsanız kesinlikle Yeni 52 serisini okumanız gerektiğini düşünüyorum seve seve tavsiye edebilirim.
Buradan sonrasında çizgi romanı okumayanlar için spoilerlar olacaktır, dikkatimi çeken metaforları ve Batman'in nasıl zor durumda kaldığını anlatıp yorumlarımı ekleyeceğim.
Öncelikle biraz yorumlarımdan bahsedeyim, okurken kitabın içerisine girip Bruce'un yakasına yapışıp kendine gel diyesim geldi.
Bruce Wayne, küçükken ailesinin ölümünü araştırmaya başlamış ve Baykuşlar Divanı'ndan şüphelenmiş ama örgütün gerçek olduğuna dair hiçbir şey bulamamış. Bu sebeple Baykuşlar Divanı konusuna mesafeli yaklaşıyor.
Hakkını yemeyelim, gerçekten kolay bir düşman değil. Bunu da aslında Baykuşlar ile ilgili metaforlar kullanarak bize fazlasıyla yansıtmaya çalışmışlar. Bu çizgi romanı okuduktan sonra Baykuşlara olan bakış açım değişti.
Batman Yeni 52 Cilt 1 Baykuşlar Divanı çizgi romanı, Batman 1-7 arasındaki sayıların birleştirilmesi ile oluşturulmuş ve çizgi romanın 3. sayısını içeren kısımda önemli metaforlarla karşılaşıyoruz. Bu konu Bruce'un dedesinin dedesine kadar uzanıyor demiştim. Bruce Wayne'in büyük büyük dedesi Alan Wayne, Gotham şehrinin neredeyse yarısını inşa eden adam fakat kendisi çok hazin bir şekilde ölüyor. Yaşlandıkça aklını kaçırdığı düşünülüyor. Kuşlara özellikle de Baykuşlara ve batıl inançlara biraz saplantılı biriymiş. Yaşı ilerledikçe duvarların ardında yuvaları olan baykuşların onu izlediğini düşünüyormuş. Sonunda da ölüsünü bir kanalizasyon çukurunda bulmuşlar.
Bruce yaşadığı olaylar sonucunda Alfred'a baykuşlar hakkında bildiklerini sorar. Alfred konuyla bağlantılı olabileceğini düşünerek bazı bilgiler verir.
Alan Wayne, batıl inançlardan ötürü Gotham'da yaptırdığı binaların 13. katlarını hep boş bırakmış.
Baykuşlar, kendi yuvasını kendi yapmayan nadir kuş türlerinden biri.
Yuva yapmak yerine, terk edilmiş yuvalar arıyorlar ya da rakip kuş türlerinin yuvalarına saldırıp orayı sahipleniyorlar.
Bu açıkçası benim tüylerimi diken diken etti. Alan Wayne adına oluşturulan fon sonucunda son 150 yıl içerisinde 20 bina yapılmış ve bu binaların 13. katlarının hepsi boş. Bu binalar yıllardır baykuşların yuvası haline gelmiş.
Bruce ipuçlarını birleştirerek Baykuşlar Divanı'nın tabiri caizse yuvalarını bulup onları yok ediyor.
Sonuç olarak gözüme çarpan ve önemli olan iki metafor var:
- Baykuşların yuvalarını düşmanların yuvalarına yapmaları.
- Baykuşların çok iyi yarasa avcıları olmaları.
Şimdi başta neden Bruce'u silkelemek istediğimi anlarsınız. Bu kadar ipucuna rağmen hala tam olarak Baykuşlar Divanı'nın olduğundan emin olamıyor ve Talon'un tuzağına düşüyor. Sonrasında bizi gerçekten çok gergin sayfalar bekliyor çünkü kendimizi koca bir labirentin içerisinde buluyoruz.
Tabii Batman'i de yenmek o kadar kolay değil ama kendisini kurtarana kadar ölmekten beter oluyor. O sırada aynı zamanda Gotham'da hayat devam ediyor. Batman yokken suçlular tekrardan gün yüzüne çıkmaya başlıyor ama Robinler olaylara müdahale ediyorlar.
Günler, haftalar geçiyor ve dikkatimi bir nokta çekiyor. Batman labirent içerisindeyken ve kafası fena halde karışmışken bir anda okuduğumuz sayfalar da normal sayfa düzeninden farklı olarak önce yan daha sonrasında aşağıdan okunacak şekilde dönmeye başlıyor.
Çizgi romanın sonunda Bruce kurtuluyor ve çizgi roman içerisinde sürekli aklımızda soru işareti olan Dick Grayson konusu ise şu şekilde sonuçlanıyor: Batman, Talon'u öldürüyor. Aslında daha doğrusu teknik olarak durduruyor diyebiliriz çünkü Talonlara yapılan bir ölü diriltme teknolojisi sayesinde aslında ölümsüz gibiler.
Ayrıca Talon, Dick Grayson'ın dedesinin dedesiymiş. Bu yüzden çizgi romanın başında bulduğumuz cesette Grayson'ın DNA'sı ile eşleşen bir DNA bulundu ve daha da kötüsü eğer Bruce bunun farkına varmasaydı Dick Grayson da Talonlardan biri olacaktı.
Çünkü, maalesef tek bir Talon yok...
Çizgi roman çok kritik bir noktada sonlandı, açıkçası gelecek ciltlerde neler olacak çok merak ediyorum.
Evet sevgili Kurguhane okurları, Batman Yeni 52 Cilt 1 Baykuşlar Divanı çizgi roman incelememiz bu kadardı. Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim. Bu çizgi romanı okudunuz mu? Ya da okumayı düşünüyor musunuz? Yorumlarda fikirlerinizi belirtebilirsiniz. Sonraki çizgi roman incelemesinde görüşmek üzere.
Detaylı bir inceleme olmuş, normalde takip etmememe rağmen ilgiyle okudum.
YanıtlaSilJoker Talonlarin yanında masum kalmış. En azından Joker ölümsüz değildi... Yeni seride Gotham'In köklerine kadar inilmis. Baykuşlar hikayesini beyazperdeye aktarırlarsa kesin izlerim. İnceleme için teşekkürler.
YanıtlaSil