M3GAN: Sinematografik Korkuyu Entelektüel Hale Getirme Yanlısı Değil

Model 3 Generative Android'in kısaltması olan M3GAN, travma sonrası bir hayatı kolaylaştırmak için oluşturulan sevimli bir robot olarak karşımıza çıkıyor.

Ancak bu sevimlilik, kendini geliştirebilen yapay zeka ile birleşince Chucky'den Terminatör'ün durdurulamaz makinelerine kadar izleyenlere aşikar bir ton da sunuyor.

Allison Williams'ın canlandırdığı Gemma, M3GAN'ı bir trafik kazasında ailesini kaybeden yeğeni Cady için tasarlamış olsa da işler pek umduğu gibi gitmiyor. Violet McGraw, Cady rolüyle tam eşleşirken, Gemma'nın Cady'nin yasal varisi olmak istemesi ama onun için yapabileceği pek de bir şeyin olmaması seyircinin gözünden kaçırılmıyor. Film de odağını bu konuya çevirerek Gemma'nın M3GAN'ı yapmasını sağlıyor.

Geç başlayan olaylar erken bitiyor, film ne kadar beğenilse de ortaya çıkan durdurulamaz titanyum bebek bir şekilde Chucky'ye dönüşüyor ve seyir keyfi izleyenlerin yorumuna bırakılıyor. Atıfları bir kenara bırakırsak, M3GAN bağlanmanın doğasına dokunaklı ve sivri bir bakış da sunuyor.

Filmde teyze-yeğen dinamiği, duygulu ve taze hissettiren bakış açılarından sevgiyle ekranlara getiriliyor. Gemma'nın kariyerinden daha önemli şeyleri fark etmesi gerektiğini kavrayan rolü ile gerçeklikten kopma arzumuz başarılı bir şekilde sahnede yerini alıyor.

Eğlenceli sahnelerin yanı sıra duygu yoğunluklu anlar ve yaratıcı bir dans ile insan avı da hiç fena durmuyor.

M3GAN

Gemma üzerinde çalışması gereken bir oyuncak işini bilerek erteleyerek M3GAN'ı şirketine sunuyor. İyi hazırlanmış bir tanıtım tiyatrosu ile şirkette yükseleceğini anladığımız robot mühendisinin bir şeylerin yolunda gitmediğini fark etmesi kurguda tam da o anlara denk geliyor. Çocuk bakıcısı olarak da izlediğimiz M3GAN, futuristik planda pek çok şekilde yeniden karşımıza çıkabileceğinin sinyallerini de özellikle son sahnelerde seyirciye hissettiriyor.

Yeni Zelandalı yönetmen Gerard Johnstone, ikinci uzun metrajlı filminde çok dikkate alınmıyor. Ancak zengin sayılabilecek bir bilim kurgu / korku üzerine çalışmaları gözden kaçmıyor. Dikkatli bakıldığında insanlık dışının insanlaştırıldığı, makinelerin baş kaldırdığı edebi ve kültürel soyağacında yeni bir yorum izleyenleri üzmüyor.

Film sinematografik korkuyu entelektüel hale getirmekten yana değil. Ona algılanabilir bir gerçeklik yükleyip birden çok anlam katarak seyircinin beğenisine sunuyor. Çok da iyi yapıyor.

Androidlerle ilgili bilim kurgu filmlerinin ilerlediği yönde M3GAN da insanlığı neyin tanımladığına dair sorular soruyor. Bazen M3GAN, Cady için Gemma'dan daha insan oluyor. Korku filmi olarak lanse edilmesine değinecek olursak belki izlerken korkutucu sahneler bir anda ekranda belirmiyor ya da film korkunç değil ama bir gün filmdi gerçek oldu gibi cümleleri hayatımıza dahil edebilecek türden olduğu söylenebilir.

M3GAN inceleme

Filmin en etkileyici sahnelerinden bazılarına baktığımızda;

  • Açılış sahnesi, seyirci henüz M3GAN ve yaratıcısıyla tanışmadan önce aile tatili için yola çıkan Cady ve ebeveynleri tanıtıyor.

Kar fırtınasından dolayı ilerleyemeyen araçlarında bekleme kararı alan aile, seyirciye kötü bir şeyin olacağını hissettirdiğinde maalesef bir trafik kazası meydana geliyor.

  • Maskenin ardını görmek ürpertebilir.

Filmin ilerleyen sahnelerinde M3GAN'ın tam olarak ne olduğuna bir bakış gerçekleştiriliyor. Gemma ve arkadaşları, şirketten gizli, ileri teknoloji bir oyuncak üzerinde çalışıyorlar. Bir unutkanlık sebebiyle insansı maskenin yok olduğu sahneler pek insancıl değil, ürkünç bile denilebilir.

  • Köpek saldırısı bir tür zincirleme reaksiyonu başlatıyor.

Gemma'nın kimsenin sevmediği tipte bir komşusu ve komşusunun Gemma ile Cady'yi korkutan bir köpeği var. Zavallı, şanssız köpek "oynamak" için Cady ve M3GAN'ı seçtiğinde sahne oldukça tuhaflaşıyor. Rahatsız edici bir şekilde hareketsiz kalan M3GAN, seyircinin ne bekleyeceği konusunda kafa karışıklığı yaratıyor ama geç başlayan olayların başlayacağı bilgisi de burada artık verilmiş oluyor.

  • M3GAN'ın dansı seviliyor.

Dans sadece gülünç, doğal, güzel ya da ikonik değil, öncesinde ve sonrasında gerçekleşen olaylarla ahenk içinde.

Film, M3GAN'ın "kusursuzca" kopardığı kulak da dahil, birbirinden etkileyici sahneler içermeye devam ediyor. Keşke bu kadar Terminatör'ü ya da Chucky'yi anımsatmasaydı denilebilir. Belki olaylar geç başlayıp erken bitmeseydi daha iyi olabilirdi. Yine de filmin özellikle rahatsız eden bir tarafı göze çarpmıyor.
Yazan: Ahmet Ozan

Fantezi edebiyatı hayranı. Çizgi roman, fanzin ve hayran hikayeleri okuru. Forum RPG'leri özlüyor.

Yorum Gönder

3 Yorumlar

  1. Emeğine sağlık Ozan🤚

    YanıtlaSil
  2. M3GAN detaylarını merak ettiğim bir filmdi. Ama izleme konusunda önceki gibi hala kararsızlığım devam ediyor. Hele de o kulak koparma sahnesini varlığını öğrendikten sonra... Çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
  3. Ben çok sevmiştim bu filmi, gerilim ve korku temalarına rağmen izleyiciyi eğlendiren yanları da vardı bence :)

    YanıtlaSil