Siber Savaşlara Dikkat Çeken Dizi: The Undeclared War
Sanal alemin gerçek yaşamlarımız üzerindeki etkisi her geçen gün artarken, kavrama yetimizin ötesinde yeni yeni gelişmeler ortaya çıkıyor.
Bunlardan biri de siber savaşlar. Silahlarla yürütülen geleneksel savaşlara paralel ya da onların bir parçası olarak internet ortamında yürütülen ve kurumlardan karar alıcı mekanizmalara, bankalara kadar çok çeşitli hedeflerin çökertilmesini amaçlayan siber saldırılar, gerçek dünyayı kökünden sarsacak sonuçlara yol açabiliyor.
Nereden mi biliyorum? Geçenlerde izlediğim siber gerilim türünün son örneklerinden İngiliz Amerikan ortak yapımı İlan Edilmemiş Savaş ya da orijinal adıyla The Undeclared War dizisinden.
Kurgudan yola çıkarak bu sonuca nasıl vardığımı merak edenlere hayatın kurgunun önünde gittiğini hatırlatayım. Ya da başka şekilde söyleyecek olursam kurgu zaten gerçekte var olanı anlatmanın -genellikle de anlatılamayanı anlatmanın- bir başka biçimi değil de nedir?
Nitekim, Uğultulu Tepeler ve Beyaz Zakkum gibi filmleriyle bilinen yönetmen, senarist ve yapımcı Peter Kosminsky imzalı 2022 Haziran'ında yayınlanan bu mini dizi; Rus lider Putin'in 2024 Britanya seçimlerine siber yöntemlerle müdahale etmesiyle iki ülkenin nasıl da gerçek bir savaşın eşiğine geldiğini anlatıyor.
İlan Edilmemiş Savaş'ta Hannah Khalique-Brown'un canlandırdığı kahramanımız Saara Parvin, üniversitede yazılım okurken bir staj programı sayesinde kendisini İngiliz Siber Servisi GCHQ'da buluyor. Aynı sıralarda şaibeli bir şekilde babasını kaybeden Kathy, Hint asıllı Müslüman bir ailenin kızı ve GCHQ'da çalıştığını babası hariç ailesinden kimse bilmiyor. Babasının ölümünden sonra bu durumu öğrenen ağabeyi, ki bir camide imamlık yapıyor, Kathy'yi düşmanla iş birliği yapmakla suçluyor.
Ancak bu kahramanımızın bu suçlamayla son karşılaşması değil. Rusya'nın İngiliz internet alt yapısına saldırarak seçmen listelerinden azınlıkları silmesiyle ülkede genel seçim sonrası baş gösteren kargaşa, GCHQ'da bir köstebek arayışı başlatıyor. Tahmin edin şüpheliler arasında kim var?
Kahramanımız Saara aslında her anlamda bir uyumsuz. Beyaz İngiliz ve solcu bir öğretmenle birlikte yaşarken iş yerinde birlikte çalıştığı Afrika kökenli bir Amerikalı kadınla (Maisie Richardson-Sellers) da birlikte oluyor, mesela. İş yerinde hiç kimsenin muhatap olmadığı emekliliği gelmiş bir matematikçiyle (Mark Rylance) dostluk kuruyor.
Belki duymuşsunuzdur; uyumsuzluk aynı zamanda farklı bir zeka türünün yansıması. Kathy, Rusların İngiltere'nin yalnızca sanal değil iletişim hatları gibi gerçek alt yapılarını da tehdit eden "kötü kod"unu, üniversiteden sınıf arkadaşı Rus yazılımcı Vadim Trusov (Herman Segal) gibi başkalarından yardım ve ipucu alarak olsa da çözmeyi başarıyor.
Peki sonrasında ne oluyor? Bir Rus - İngiliz savaşı patlak veriyor mu? İngiltere'nin siyahi muhafazakar lideri iktidarını koruyabiliyor mu? Kathy hayatını düzene sokabiliyor mu? Merak ediyorsanız altı bölümlük mini dizi The Undeclared War'ı izlemenizi öneririm.
Mutlaka izleyeceğim
YanıtlaSilİsrail sık sık İran nükleer santrallerine siber saldırı düzenlemekte . Bu konu ile ilgili Opyimist yayınevinden çıkan Yeni Digital Çağ adllı kitabı önerebilirim. Kurgudan öte gerçek dünyaya ilişkin .. Yusuf sağkol
YanıtlaSilBu diziyi duymamıştım hiç, konusundan dolayı dikkatimi çekti:) İzlemek istiyorum, umarım zaman bulabilirim:) Emeğinize sağlık:)
YanıtlaSil