Kitaplığınızda Bulunması Gereken En İyi 9 Melankolik Kitap

Her insanın içinde karanlık, bulutlu, üzgün ve yaralı bir ruh olduğu konusunda hepimiz hemfikiriz. Yine de bazı insanlar, dünyanın sırtlarına bindirdiği bu yüke katlanamaz ve çözümü farklı yerlerde arar. Çoğunlukla da bu arayışları başarılı olur, çözümü bulurlar. Bazıları da arayışta olduğu hâlde çözüm bulamaz, ruhlarının içinde çırpınırken melankoliye yaklaşır. Sanat dallarının beslendiği melankoli, edebiyat alanında da kendini göstermektedir.

Edebiyat alanında ünlenmiş, insan hayatı ve psikolojisini en iyi yansıtan 9 melankolik kitabı sizin için derledik. Şüphesiz ki bu kitapları okurken kendinizden parçalar bulacak ve melankoli üzerinde düşünme fırsatı yakalayacaksınız.

Yazıları ve ölümüyle Amerikan edebiyatına damga vuran Sylvia Plath'ın Sırça Fanus adlı kitabı, melankolinin en ünlü örneklerinden biridir. Yazarın ölümünden bir ay önce başka bir isimle yayımlanan bu kitap, başyapıt düzeyinde bir eserdir.

Üniversite öğrencisi Esther Greenwood'un, New York'ta hayallerine ulaşmak için verdiği mücadelenin öyküsünü anlatan roman, aynı zamanda insanın büyük şehirde çevresine nasıl yabancılaştığını da gözler önüne sermektedir. Masumluğunu kaybeden karakterin, sorunlarının artık başa çıkamayacağı bir boyuta ulaşmasını, dolayısıyla kimlik arayışına ve ölüme karşı istekli bir hâle gelmesini konu alır.

Yazarın kendi hayatından kareler içeren bu kitap, artık modern bir klasik hâline gelmiştir. Ayrıca bizce her kitapseverin kitaplığında bulunması gereken bir eserdir.

Bir Çöküşün Öyküsü - Stefan Zweig

Stefan Zweig'ın yükseliş senelerindeyken yazdığı Bir Çöküşün Öyküsü, kurgu eserlerinden biridir. İnsanın bir anda değişen hayat şartlarına adapte olma çabası ve çektiği zorlukları gösteren bir öyküdür.

Hayatının keyfini çağrıldığı davetlerden ve saray entrikaları sayesinde çıkartan Madame de Prie, Fransız asıllı, güzelliğiyle herkesi kendine hayran bırakmış aristokrat bir kadındır. Bu keyfine düşkün kadının, dönemin kralı 15. Louis tarafından Courbepine'deki çiftliğe sürülmesiyle içine düştüğü ruhsal bunalımı anlatılmaktadır. Zweig; kadının rahat hayatının sona doğru ilerleyişini, yalnız kalmanın verdiği kederi, hiçlik hissinin sebep olduğu depresif ruh hâlini duru anlatımı ve muazzam ruh tahlilleriyle aktarıyor. Bu çöküş esnasında kendini yalanlara inandıran Madame de Prie, geri döneceği günü ummaya devam ederken bu hayalin gerçek olduğunu anlamayı inatla reddeder.

Bu kitap, başkalarının seçimlerine dayalı olan bir hayatın insanı ne kadar mutsuz  ve rahatsız edeceğini de göstermektedir.

İntihar Dükkânı - Jean Teule

Önceki kitaplara göre daha yeni bir eser olan İntihar Dükkânı, ele aldığı konuyu alaycı bir dille insanlara sunan düşündürücü bir öyküdür.

Zorluklarla dolu yaşamlarına nokta koymak isteyen insanların, son alışverişlerini yaptıkları İntihar Dükkânı'nda biri ihtiyacı olan her şeyi bulabilir: zehirler, halatlar, tıraş bıçakları, silahlar ve birçok farklı malzeme...

Diyaloglar hâlinde ilerleyen bu kitapta bir çok hissi birlikte yaşayabilirsiniz. Yer yer bazı göndermelere sahip olan kitabın içinde sürprizlerle karşılaşacağınızı bilmenizde fayda var. Bizce bu modern kitap, herkesin okuması gereken, hayatın insanlara neler yaptığını, neye sürüklediğini gösteren bir eserdir.

Kasiyer - Sayaka Murata

Yazarlığın yanı sıra kasiyerlik de yapan Sayaka Murata'nın yazdığı Kasiyer, anormal bir insanın rol yaparak toplum içinde bir yer edinmeye çalışmasını anlatıyor.

Normal olmayı başaramayan Keiko Furukura, on sekiz yıldır aynı markette kasiyerlik yapan kadın bir karakterdir. Bir türlü diğerleri gibi olamayan Furukura, toplumun ondan istediklerini yapmayarak kendisine yöneltilen soruları türlü yalanlar söyleyerek cevaplar.

Normal insanların hayatlarının parçası olan bu süreci yaşamayan Furukura'nın hayatından kareleri inceleyen bu kitap, aslında bir insanın topluma nasıl yabancılaştığını da gözler önüne seriyor.

Alışverişlerinizden sonra kasiyerin size gülümseyerek sorduğu o soruyu düşünün. Toplumun üstünüze yüklediği aile kurma, iş bulma, iyi bir eş bulup evlenmek, çocuk yapmak gibi görevlerden sonra bir kasiyer olarak şunu soruyorsunuz aslında: "Başka bir isteğiniz var mı?"

Yaşamak - Yu Hua

Yu Hua'nın Yaşamak isimli kitabı, köy köy dolaşıp halk şarkıları derleyen bir adamın, uğradığı bir köyde tanıştığı yaşlı adamın hayatını anlatmasını konu edinir.

Kitapta Fugui'nin kendisiyle birlikte altı insanın hayatını, kaderi, acıları, sevinçleri anlatılır. Aile, sevgi, kardeşlik bağları gibi duygular işlenir. Fugui, gençliğinden yaşlılığına kadar olan hayat hikâyesini bir otobiyografi şeklinde anlatır. Yazarın sade ve akıcı anlatımı oldukça güçlü bir hikâyeyi ortaya çıkarıyor. Yaşamak, hayatı olduğu gibi kabul eden bir kitaptır. Acısıyla tatlısıyla, doğumlarla ölümlerle, umutlar ve hayal kırıklıklarıyla...

Her ne kadar birçok ülkede yayımlanmış olsa da kendi ülkesinde yayımlandığı dönemde hemen yasaklanmıştır. Çinli yönetmen Zhang Yimou tarafından filme uyarlanmış ancak film de tıpkı kitap gibi yasaklanmıştır. Yine de gördüğü ilgi sayesinde şu an modern klasiklerin başındadır.

Gece Yarısı Kütüphanesi - Matt Haig

Yakın tarihlerde yayımlanan Gece Yarısı Kütüphanesi, bu listeye girmeyi sonuna kadar hak eden kitaplardan biridir. Matt Haig'in sağlam anlatımı ve kurgu yeteneği aracılığıyla fantastik ögeler, melankolik karakterle mükemmel bir şekilde harmanlanmıştır.

Nora Seed, hayatından bıkmış genç bir kadındır. İşinden kovulması, kedisinin ölmesi ve abisiyle konuşmaması gibi olayların üst üste gelmesiyle kimsenin ona ihtiyacı kalmamıştır. Hayatın anlamsızlığını düşünmeye başlayarak kendini bir karanlığın içinde bulan Nora, tek çıkış yolunu seçerek canına kıyar. Kendini ölüm ve yaşam arasındaki Gece Yarısı Kütüphanesinde bulur. Sonsuz sayıda olasılığın, sonsuz sayıda kitabın arasında kalan Nora burayı keşfetmeye, hayatın ona sunabileceği olasılıkları incelemeye başlar.

Modern İngiliz Edebiyatının önemli isimlerinden biri olan Matt Haig, Nora'nın pişmanlıklarla, ihtimallerle ve yeniden seçme imkânına dair çıktığı yolculuğu bizlere en iyi şekilde sunmaktadır.