Netflix kurulduğu günden beri dünya piyasalarını, ülkemize girdiği günden beri ise Türkiye piyasasını kasıp kavuruyor.
Hem ülkemizde hem de dünyada Netflix'e rakip olarak gösterilebilecek birçok dijital platform olsa da hiçbirinin hem abone sayısı hem de içerik konusunda Netflix'e yaklaşamadığı aşikâr. Öyle ki Netflix, bitmez denen beyaz perdeyi bile bitirme yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Tabii ki pandemi döneminde sinemaların kapanması, insanların evlerinde kalmaları ve ekonomik süreçler de oldukça etkili oldu. Ancak hiçbir plaftorm, Netflix kadar sevilmedi. Artan fiyatlara rağmen kullanıcılar aboneliklerini devam ettirmeye ve içerikleri tüketmeye devam ediyor. Peki, bu işin sırrı nedir?
Bana göre Netflix işlerinde 10 temel ortak özellik var. Bunlar da insanları, bu işlere bağlıyor.
Netflix projelerine baktığımda dünya güzellik standartlarının çok ötesinde, alışılagelmiş beden ve yüz kalıplarının dışında oyuncular görüyorum. Netflix, bu yönüyle işin içeriğine ve oyuncuların oyun gücüne odaklanmamızı sağlıyor. Ayrıca hikâyeleri yaşayan karakterlerin, gerçek birer insan olduğunu bize hissettirerek karakterler ve hikâyelerle daha organik bir bağ kurmamıza da vesile oluyor. İzleyici, kendisi ve çevresindeki gibi insanların hayatlarını izlediğinde kendini daha konforlu hissediyor. Çünkü kimse güzellik algılarına uymak zorunda değil.
- Karakter yelpazesinin geniş olması
İster dizi olsun ister film, proje tek bir karakter üzerinde dönmüyor. Ne olursa olsun zengin bir cast ve hikâye çeşitliliği oluyor. Özellikle
ansambl oyuncu kadrosu olarak bilinen, dizilerde her bir karakterin hikâyesini ayrı ayrı öğrenmemizi ve onu tanımamızı sağlayan bu özellik, projenin tamamındaki sürekliliği besliy
or. İzleyici her bölüm, her sezon ya da her devam filminde başka bir kapı açılacağını biliyor ve bu yüzden de izlemeye devam ediyor.
- Karakterlerin sorunları ve başa çıkma yöntemleri
Genellikle hem ana karakterler hem de yan karakterler; bazen aile, bazen ikili ilişkiler, bazen iş, bazen dil, din, ırk, renk, yönelim, bazense arkadaş çevrelerindeki sorunlar gibi birçok sorunla karşılaşır. Netflix, bu sorunları işlerken herkesin yaşayabileceği türden örneklerle geliyor. Elbette farklı örnekler de karşımıza çıkıyor. Yine de ağırlıklı olarak karakterlerin yaşadığı bir olay ya da durumla bile izleyicinin duygusal bağ kurması sağlanıyor. Bu karakterlerin sorunlarının ele alınış biçimi ve anlatılan hikâyenin sonunda bu sorunlarla başa çıkma yöntemleriyle ulaştıkları sonuç, izleyenlere de bir ışık oluyor. Bu yüzden de izleyici, zaman zaman kendi hayatından kesitler gördüğü için onlardan feyz alabiliyor.
- Irk, dil, din, mezhep çeşitliliği ve LGBTİ+'lara verilen önem
Netflix'in hemen her içeriğinde farklı dil, din, ırk ve renge sahip bireylerin bir arada olduğunu görüyoruz. Bazen uyum içinde, bazen çatışma hâlinde olsalar da günün sonunda herkese her yerde bir alan olduğunu gösteren platform, global anlamda üzerine düşeni yapıyor. Sadece Amerikan işlerinde değil, İspanyol, İtalyan, Alman gibi farklı milletlerin Netflix işlerinde de aynı vurguları görmek mümkündür.
Netflix için global anlamda konuşursak her dizi ya da filmde en az bir LGBTİ birey olması, platformun herkese hitap ettiğini ve ayrımcılık yapmadığını gösterir. Özellikle LGBTİ+ bireylerin de yanında olduğunu gösteren bir platform olduğu çok açık. Bunu yaparken de komik ya da üzüntülü bir yerden değil, hayatın her yerinde her alanında göstermesi ayrıca takdir topluyor.
Bu yönüyle Netflix ayrıştırıcı değil, birleştirici bir rol üstleniyor. Bu da izleyici kitlesini kendisine bağlayan yönlerden biridir.
Netflix işlerinde romantik komedi de olsa aksiyon gerilim de olsa mutlaka bir suç ya da bir gizem oluyor. İzleyici, her ne olursa olsun o unsurun ne olduğunu öğrenmek için bir diziyi sezonlarca izleyebiliyor. İyi işlenen suç ve gizem öğeleri heyecanı artırıyor. Dolayısıyla Netflix projelerinde bu tempo hiç düşmüyor.
En çok izlenen dizi ve filmlere baktığımızda hikâyelerin çatışma ve ters köşe öğelerinin çok iyi kurgulandığını görüyoruz. Buradaki çatışma, insanların birbiriyle çatışması, fiziki savaş veya güç değil; karakterin kendisiyle olan iç çatışmaları, çevresel faktörler, ailevi nedenler gibi temel unsurlar olduğunu söyleyebiliriz.
Bunun yanı sıra ters köşeler de çok fazla olmasına rağmen sadece dizi ve filmlerin sonlarında yer aldığını söyleyemeyeceğim. Filmin kendi içinde, dizinin bölümlerinin içinde, bölüm finallerinde sezon sonlarında ve finallerinde ters köşeler olduğunu gösterir. Kendi içinde heyecanı ve temposu düşmeyen bu işlerin sevilmesi, bizce çok normal görünüyor. Çünkü her ters köşe, insanı bir sonraki bölüme ya da filme götürüyor.
- Dizi ve filmlerdeki karakterlerin özel yetenekleri varsa oyuncu seçiminin buna göre yapılması
Benim çok önem verdiğim ve Netflix'in de en başarılı olduğu alanlardan biri. Dizi ve filmdeki karakterlerin, ana karakter olsun ya da olmasın, eğer bir yeteneği varsa oyuncu seçimi bu doğrultuda oluyor. Örnek vermek gerekirse müzisyen karakteri müzisyen bir oyuncu, dansçı bir karakteri dansçı bir oyuncu, balerin bir karakteri balerin bir oyuncu canlandırıyor. Bu da hem seyir zevkini artırıyor hem de hata riskini düşürüyor. Sanatın her koluna verilen önem de artırılarak o sanatın tüm yönlerini görmemiz sağlanıyor.
- Anlatıcı bir başrol ya da karakter olması
Netflix'te hikâyelerin bir anlatıcı tarafından aktarılması ya da başrolün anlatıcı rolünü üstlenmesi, dikkatimi çeken hususlardan biridir. Hikâyeyi izleyip anlamaya çalışırken bazen bir anlatıcının gelip parantezler açması ufuk açıcı olabiliyor. Bunun dışında, "Herkes kendi hikâyesinin başrolüdür ve her hikâye anlatmaya değerdir," düşüncesine kapılmamı sağlıyor.
Netflix'in dizi ve filmlerinde mutlaka verilen bir mesaj var. İzlediğimiz dizi ya da film, ister korku, ister aksiyon gerilim, ister komedi, ister romantik dram olsun, kesinlikle bize bir mesaj veriyor. Bu sadece o işin sonunda değil, ufak ufak detaylarla bütün hikâyeye yediriliyor. Böylece izleyici, diğer sebepler de birleşince dizi ve filmlerle duygusal bağ kurarak platform işlerine daha çok ilgi gösteriyor.
- Son olarak çekildiği yeri tanıtması
Netflix'in global bir şirket olması, dizi ve filmlerin birçok ülkede çekilmesi ve Netflix'e üye olan tüm ülke kullanıcılarında gösterilmesi ülke tanıtımlarında da çok önemli bir yere sahiptir. Hangi ülkenin dizi veya filmi olursa olsun, kıyısından köşesinden bile olsa o ülke ve şehir hakkında birçok bilgi verip şehrin görsel zenginliğinde gezmemizi sağlıyor. Bu durum, izleyicilerin hem kendi ülkelerinin güzelliklerini görmesini hem de başka ülkeleri ve şehirleri keşfetmesini sağlaması açısından yüksek bir seyir zevki yaşatıyor.
Ele alınan bu 10 maddenin sonunda sonuç olarak, Netflix'in bu işi gerçekten çok iyi yaptığı fikrine kapılıyorum. Netflix Türkiye projelerinin de her gün daha da artması ve ülkemizin işleriyle güzelliklerini, tüm dünyanın daha fazla görmesi ve izlemesi dileğiyle!
netflix lgbt kanalı oldu :)
YanıtlaSilBiz ona, Netflix; insanların insani bir hayatta olduğu gibi kabul görmek ve dışlanmamak için kendilerini saklamak zorunda kalmadıkları, nihayet, ne iseler o oldukları bir platforma evrildi diyelim.
SilOkurken 'evet, bence de, çok doğru' diyerek tasdiklediğim, izlerken analiz etmediğim ama şimdi sizin adlandırmalarınızla vücut bulan ortak noktalara ne güzel değinmişsiniz! Karakterlerle kurulan duygusal bağ ve onların gerçekliğe olan yakınlığı, ve Netflix'in ayrıştıcı değil birleştirici olan tutumu. Evet, kesinlikle bu yüzden üyeliğimi sonlandırmak istemiyorum (:
YanıtlaSilNetflix bir şeyleri iyi yapıyor ki, bugün bu kadar başarılı. Her dizi ve filmini seyretmiyorum ama sevdiklerim oluyor. Yazınızı çok beğendim, keyifle okudum, emeğinize sağlık:)
YanıtlaSil